Geleceğin Harekât Ortamını Şekillendirecek Teknolojiler
başladı. Tabur komutanı, askerlerinin coşkuyla bağırdıklarını işitti: “Mavikuşlar geldi! Mavikuşlar yetişti!”
Dört bir yana yağan düşman kurşunlarına rağmen, kendine hâkim olamayıp ayağa kalktı. Gökyüzünde mağrurca duran dev uçaklara asker selamı verdi. Müttefikleri Mete Ülkesi yardıma koşmuştu, Mavikuş onların teknolojisiydi. Böyle dostları oldukça sırtları yere gelmezdi. Onlara katılan insansız kara araçlarının gücüyle, düşmanı püskürtmeyi başardılar. Dev uçaklar da yaklaşan helikopter taburunu kolayca alt etti. Hedefe öngörülü saldırı sistemi sayesinde, Mavikuşların yapay zekâsı Yılan Örgütü’nün tüm hareketleri öngörüyor, onlara aman vermiyordu. Tabur komutanı, o gün tüm umutları tükenmişken yaşadığı mucizeyi torunlarına sık sık anlatırdı. Çocuklar da her seferinde onu heyecanla dinlerdi. Onlara “Mavikuş sadece görünmez bir uçak değildi, sayısız mahareti vardı,” derdi. “Benzersiz bir yapay zekâydı, komutanlarımızın doğru kararlar almalarına yardım ederdi. Öngörüleri hiç yanılmazdı. Düşman liderlerinin biyometrik verilerini tarar, iğne deliğine girseler bile onları bulurdu. İnsansız gemilerimizden ihalarımıza, savaş robotlarımızdan tanklarımıza her türlü aracımızla entegre çalışırdı. Kendi kendini şarj eden bataryaları, hidrojen yakıt hücreleri vardı. Kimyasal, biyolojik saldırıları algılar, bizi geç olmadan uyarırdı. Her bir zerresine dostumuz Mete ülkesinin mühendislerinin, bilim insanlarının emeği ve alın teri sinmişti. Bugün bu topraklarda güvenle yaşıyorsak, kimse bize yan gözle bakamıyorsa, bunda payı çoktur.” En küçük torunu, dedesi anlatmaktan yorulup sessizleşince, her seferinde pencerenin önüne koşup merakla dışarıya bakardı. Orada, bulutların arasında süzülen bir hayalet görmeye çalışır, görünmezlik pelerinine sarılmış masmavi bir uçak hayal eder, bu hayale inandıkça onu gerçekten görür gibi olurdu. Dedesi, “Şayet düşleyebiliyorsan, oradadır,” derdi.
Öyle ya, Mavikuş’u mümkün kılan teknolojiler için bin bir emekle çalışanlar, onu adım adım gerçeğe dönüştürenler de, ilk başta bir hayale tutunmamışlar mıydı?
ÖNE ÇIKAN TEKNOLOJİLER ve KONSEPTLER ile SENARYOYA BAKIŞ (SENARYO ÖZETİ)
Gelecekte, stratejik kaynaklar ve teknolojik üstünlükler, uluslararası çekişmelere yol açar. Bir yarımadanın nadir bulunan kaynakları nedeniyle komşu bir güç tarafından hedef alınması global dengeleri tehdit eder. Yıllarca barış içinde yaşayan ve stratejik diplomasiyle çevresine örnek olan bir ülke komşusunun hırslı gözlerine maruz kalır. Bu komşu güç, ekonomik sıkıntılarını ve iç politik baskıları, dışa vurarak bir çatışma ortamı yaratmaya çalışır. Yaratılan bu baskı ve iddialar aslında stratejik kaynaklara erişim için birer bahanedir. Tehdit altında olan ülke uluslararası yardım çağrılarına karşılık bulamaz. Çünkü uluslararası ilişkilerde, çıkarlar ve diplomatik hesaplaşmalar yardım eli uzatmaktan daha baskındır. Bu durumda, müttefiklerin ve stratejik ortakların önemi bir kez daha anlaşılır. Teknolojik üstünlüğü ve stratejik zekâyı bir araya getiren yenilikçi bir savunma sistemi olan Mavikuş bu noktada devreye girer.
31
TASNİF DIŞI
Made with FlippingBook - Online magazine maker