Geleceğin Harekât Ortamını Şekillendirecek Teknolojiler
SENARYO ÖZETİ (SENARYO ÖYKÜSÜ)
O gece hava buz kesmişti. 3175 rakımda, eksi 8 derece soğuk tüm hayatı dondurmuştu. Ama kayaların ardına sinmiş, operasyonun son detaylarını gözden geçiren askerler bunu hissetmiyordu. Giydikleri kuantum sensörlü kıyafetler, hava durumuna göre vücut sıcaklığını ayarlıyor, onlara görevlerine odaklanma imkânı tanıyordu. Uzun yıllar boyunca toprak bütünlüğümüzü hedefleyen saldırılar yaşanmış bu dağlık bölgede, alınan istihbarat sonucu yeniden harekât yapılması planlanmıştı. Buz tutmuş mağaralarda ve toprak altında biyolojik ve kimyasal silahlar, daha da kötüsü kitle imha silahları saklandığı tespit edilmişti. Bu kitle imha silahları, kendi kendini çoğaltan ölümcül virüsler içeren gözle görülmeyen nano bombalardı. İnsan vücuduna cilt, akciğer ve sindirim sistemi yoluyla giriyor, hücrelere zarar veren serbest radikaller oluşturuyordu. Nanoparçacıklar kan dolaşımına girdikten sonra kan-beyin bariyerini geçerek ölümcül hasarlar bırakıyordu. Operasyon fark edilirse, bu bombaların etkisiz hale getirilmeden önce uzaktan kontrol ile çalıştırılması riski dehşet vericiydi. Dağlarda gizlenen bu terör örgütüne böylesi yüksek teknolojiyi ülkemizin refahından rahatsızlık duyan düşman devletler sağlıyordu. Bir hafta sonra bu silahları kullanarak ülke genelinde karışıklık çıkarmayı planlıyorlardı. Yaklaşık 10 bin metrekarelik alanda gerçekleşecek harekât için, askerlerimiz 500 nano robotu onarlı gruplar şeklinde farklı konumlara yönlendirdi. Ayrıca belli bölgelere 2 ve 4 ayaklı robotlar yerleştirildi. Bu robotların üzerlerinde son teknoloji silahlar ve sensörler bulunmaktaydı. Birbirleriyle ve askerlerle sürekli bilgi paylaşıyorlardı. Harekâta liderlik edecek özel kuvvetler timi, daha buzlu tepelere varmadan düşmanın konumları ve tuzakları hakkında detaylı bilgiye ulaşmıştı. Nano robotlar tarafından toplanan veriler, düşman mevzilerinin belirlenmesinde büyük avantaj sağlamıştı. Tim, düşmanın savunma hatlarının zayıf olduğu bölgeye doğru ilerlemeye başladı. Özel tasarlanmış nano robotlar, karbon nanotüp tabanlı gaz sensörleri sayesinde biyolojik ve kimyasal silahları belirledi, onları etkin hale getirilmeden imha ettiler. Tüm bu süreçte birimler arasında iletişim kuantum şifrelemeyle sağlanıyordu. Olan bitenden haberdar olmayan düşman, hazırlıksız yakalanmıştı. Timdeki askerler, insan derisine entegre edilebilen gömülü sistem devrelerine sahipti, giyilebilir teknoloji de önemli fayda sağlıyordu. Arttırılmış insan kabiliyetiyle yerli üretim otonom araçların iş birliği sayesinde, terör örgütü üyeleri saklandıkları kuytularda teker teker yakalandılar. Kurdukları tuzaklar etkisiz hale getirildi.
Daha güneş doğmadan, eskiden benzerleri onlarca askerimizin canına mal olan operasyon başarıyla sonuçlanmış, tehdit bertaraf edilmişti. Tek bir askerin bile burnu kanamamıştı.
Peki, size bunları neden anlatıyorum? Şu an ülkemizin en gelişmiş teknoloji merkezinin önünde, iki dronun hava tuttuğu kurdeleyi kesecekken, niye savaştan bahsediyorum? Vatanımız şu an gezegendeki en gelişmiş ülkelerinden biri. Dünya çapında sayısız markamız var, ürettiğimiz
33
TASNİF DIŞI
Made with FlippingBook - Online magazine maker