Türkiye ve Almanya'da Gönüllülük

Hans Steimle: Şehri çok hoşgörülü ve çok yönlü bul - dum. Ama tabii ki bize zorluklardan da bahsedildi. Bu zorluklar özellikle örneğin konut, okul, eğitim ve iş konularında yaşanıyor. Ve tabii ki, “Bunun üstesin - den gelebilecek miyiz?” sorusu ortaya çıkıyor. Suriyeli sığınmacılar Türkiye'ye 2011'den beri geliyor, Alman - ya'da geldiklerinden çok önce. Başlangıçta, bu insani bir acil durum olarak görüldü, insanlar çadır kentler - de barındırıldı ve sadece temel ihtiyaçlar sağlandı. Şimdi sık sık uyumdan bahsedildiğine göre birçoğu - nun kalacağı varsayılıyor. Şükran Yalçın: Evet, ancak entegrasyon terimini kullanmayı tercih etmiyoruz çünkü asimilasyonla ilişkilendiriyoruz. Ama biz kimseyi asimile etmek is - temiyoruz. Bunun yerine “sosyal uyum” terimini kul - lanıyoruz.

değil ve birçok kız çocuğu 14 yaşında evlendiriliyor ve çoğu zaman okula gönderilmemelerinin nedenlerin - den de biri bu. Aileleri ikna etmeye öğretmenleri gön - dermeye çalışıyoruz. Durumu iyileştirmek için Gençlik ve Spor Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Göç İdaresi Başkanlığı olarak işbirliği içinde hareket ediyoruz. Merkezi idaresi olan bir devletiz, esas olarak aktif olan devlet kurumla - rıdır. Nürnberg'de daha ziyade STK'ların işin içinde olduğunu gördük. Hans Steimle: 2015'te Balkan rotası üzerinden bize çok sayıda sığınmacı geldiğinde, birçok insan yardım etmek için gönüllü oldu, ancak durumun bizi aştığına karşı uyaran veya ırkçı argümanlarla her türlü göçü reddeden sesler de vardı. Ancak detaycı sistemimizle durumu oldukça iyi yönetiyoruz. Özellikle konakla - ma imkânları, Almanca öğrenme ve mesleki eğitim için geçerlidir ancak eğitimin her zaman işten önce - likli olduğu kesin. Yine de şu husus unutulmamalıdır: 2015'te bize neredeyse 1 milyon insan geldi, Türkiye 5,5 ila 6 milyon sığınmacı kabul etti ve Türkiye ile Al - manya’nın nüfusu neredeyse aynı. Devlet bu durum karşısında harekete geçti ve Almanya'dan bildiğimiz benzer yapılar oluşturdu. GIZ'in desteğiyle, gençleri okula gitmeye teşvik etmek için sosyal yardım çalış - maları da var.

Almanya ve Türkiye arasında sığınmacılar ile ilgili çalışmalar konusunda önemli farklılıklar var mı?

Şükran Yalçın: Türkiye'de durum birkaç yıldır deği - şiyor. Eskiden kendimizi bir geçiş ülkesi olarak gö - rürdük. Suriyeli sığınmacılar 2011'de geldiklerinde ya kendi ülkelerine döneceklerini ya da başka ülkelere geçeceklerini düşünmüştük. Onlara geçici misafir ola - rak baktık, mülteci kamplarına yerleştirdik, yiyecek ve hijyenle ilgilendik. Yavaş yavaş, birçoğunun kalı - cı olduğu fikri hâkim oldu. Bu daha sonra eğitim ve Türkçe öğrenme konularını beraberinde getirdi. Türk toplumuna uyum sağlamalarını nasıl sağlayabiliriz? Bu zor bir durum, çünkü birçoğu iyi bir eğitime sahip

41

Made with FlippingBook - Online catalogs